30 Nisan 2012 Pazartesi

Doktora mı o da ne?

Türkiye'deki üniversitelerin herhangi bir bölümünde doktora yapmak ve/ve ya araştırma görevlisi olmak demek yaptığınız iş ve eğitiminiz hakkında çeşit çeşit soruyla muhattap olmak demektir. Bir kere bizim millet üniversite sınavıyla girilen lisans bölümleri haricindeki yüksek öğrenimi ancak "üniversitede hocayım" derseniz idrak edebilir. Aradaki eğitim süreci gereksizdir, zaman kaybıdır, naptıkları belli değildir. 


Mesela, bir aile ortamına girdiniz diyelim (aile ortamı derken kastımız ortalama eğitim seviyesinin MSc-PhD olduğu bir aile değil tabii ki). İlk sorunuz evli olanlar için çocuk yok mu, evli olmayanlar için ee hadi ne zaman evleniyorsun olacaktır. Bu soru akabinde olaylar gelişir:


+Kaç yıl oldu evlendiniz çocuk yok mu?
-Doktora yapıyoruz. Çocuk düşünmüyoruz
+Doktora mı okuyonuz? Hangi bölüm o? (Eşinize dönerek) Ee halâ okuyormuş bu kız niye aldınız ki bunu?
-asdadfafa (mavi ekran)


*******************************************************************

+Kaç yıl oldu evlendiniz çocuk yok mu?
-Doktora yapıyoruz. Çocuk düşünmüyoruz
+Benim halanın dayısının oğlunun torunu da yüksek lisans yaptıydı. Sizin ki de master oluyo demi?
-Yok doktora master'dan sonra oluyor.
+Ha o zaman onunki daha iyi sizden. Yüksek yaptıydı çünkü.
-asdadfafa (mavi ekran)


*******************************************************************



+Kaç yıl oldu evlendiniz çocuk yok mu?
-Doktora yapıyoruz. Çocuk düşünmüyoruz
+Yani şimdi siz tam olarak napmış oluyonuz (Araştırmacı kişilik)
-Doktora tezi hazırlıyoruz. Bir konuda derinlemesine araştırma yapıyoruz.
+Yani??
-Bir konu belirleyip o konuda bilimsel bir gelişme sağlayıncaya kadar araştırma yapıyoruz.
+Hımmm. Nerede yapıyonuz bunu?
-Okulda. 
+Ha sen okuyon halâ. Çalışıyor dedilerdi senin için.
-Hem okuyorum hem de okulda asistanlık yapıyorum.
+Ne asistanısın? (Araştırmaya devam)
-Bölümün asistanıyım.
+Ha şu sekreterler gibi yani. Hem okuyon hem okulda çalışıyon (Masabaşı çalışan herkes sekreter)
-asdadfafa (mavi ekran)


*******************************************************************



+Kaç yıl oldu evlendiniz çocuk yok mu?
-Doktora yapıyoruz. Çocuk düşünmüyoruz
+Doktora mı? Master gibi tez yazıyorsunuz değil mi? (Azıcık birşey bildiği sanılan akraba)
- (Bir umut kırıntısı ile) Ya evet tezi hazırlarsak bitecek inşallah
+Ya tez dediğin nedir ya. Yaz bitsin. 50 sayfa falan değil mi onlar. Her akşam oturup 1 saat baksan yazarsın.
-(Kaynak: Oturma organım diyerek her akşam oturup 1'er saat yazarım) Peki


*******************************************************************



+Kaç yıl oldu evlendiniz çocuk yok mu?
-Doktora yapıyoruz. Çocuk düşünmüyoruz
+Ha siz okulda hocaymışınız. Annengil söyledi
-Yok değiliz henüz. Doktorayı bitirince kadro bulabilirsek olacağız.
+Öğretim görevlisi değil misiniz yani?
-Araştırma görevlisiyiz. Farklı kadrolar onlar
+Doktorayı bitirince mi öğretim görevlisi olacaksınız.
-Hayır onlar öğretim üyesi. Öğretim görevliliği farklı bir kadro.Öğretim üyesi, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve okutmanlar tamamen farklı görevdeki kişiler.
+ (Bu defa karşı taraf ) asdadfafa (mavi ekran)


*******************************************************************

+Kaç yıl oldu evlendiniz çocuk yok mu?
-Doktora yapıyoruz. Çocuk düşünmüyoruz
+Yani??
-Yani hala okuyoruz.
+Kızım başlatma okumana. Kaç yaşına gelmişsin. Yap bir tane ver ellerine kaynanangilin (Eline vermek derken??)
-Yok ben kendim ilgilenmek istiyorum. Başkası baksın istemiyorum.
+Sen daha okulunu bitirememişin kaç senedir. Çocuk mu bakacaksın bir de (Samimi ve etkileyici)
-Peki teyzecim


*******************************************************************


Bu muhabbeti çeşitlemek ve alternatif bir cevap üretmek amacıyla son zamanlarda çocuk yok mu diyenlere eşimin göbeğini göstererek: "Biz biricik yavrumuzu burada besleyip büyütüyoruz. Deniz atı olsaymışız keşke" diyorum. Doktora, göbek, deniz ve at muhabbetleri nasıl gelişiyor artık siz  tahmin edin :))